Siğiller en çok ellerde, ayaklarda ve yüzde görülür. Aynı zamanda genital ve anal bölgede de ortaya çıkabilir. Özellikle çocuklar ve ergenlerde daha sık rastlanır. Genellikle zararsız olsalar da estetik olarak rahatsız edicidirler ve bazen ağrı, kaşıntı ya da kızarıklık gibi şikâyetlere neden olurlar. HPV kaynaklı oluşan bu şişlikler 3000 yıllık mumyalarda bile görülmüş olup tarihi oldukça eskiye dayanan oluşumlardır.
Siğil Nedir?
Siğiller mukoza ve cilt üzerinde meydana gelen benign (iyi huylu) lezyonlardır. HPV adı verilen bir virüs kaynaklı oluşan bu lezyonlar birçok alt tipe ayrılır. Siğillerin insanlar arasında yayılımı direkt ya da indirekt temas vasıtası ile olur. Derinin üst katmanı olan normal epitelyal bariyerin hasarlandığı durumlar siğil gelişimine zemin hazırlayabilir. Siğil tedavisinde karşılaşılan çeşitli zorluklar olsa da bu lezyonlar genellikle birkaç yıl içerisinde kendiliğinden gerileme eğilimindedir.
100’den fazla alt tipi bulunan HPV enfeksiyonlarının 6, 11, 16, 18, 31 ve 35 olarak numaralandırılan alt tipleri ile oluşmuş hastalıklarında kanser gelişimine bir yatkınlık söz konusu olabilir. Kötü huylu oluşumlara dönüşüm özellikle genital bölgede siğili olan, bağışıklık yetmezliği bulunan kişilerde tespit edilir.
Siğil tipleri nelerdir?
HPV virüsün neden olduğu yaygın siğil tipleri şunlardır;
Basit siğiller
HPV-1, 2, 4, 27 ve 57 plantar siğillere neden olur. Bu siğiller genellikle ayaklarda basınç noktalarında görülür. Sıklıkla tek ayakta çok sayıda lezyon halinde bulunur. Bazen kümelenirler ve bitişik lezyonlar birleşerek tek lezyon gibi görülebilirler.
Düz Siğiller
Düz siğiller (HPV-3, 10, 28 ve 41), hafif hiperkeratoz (deri kalınlaşması) bulunan, üzeri düz, deri renginde veya hafif hiperpigmente ( koyu renkli) lezyonlardır. Genelde çocuklar ve genç erişkinlerde görülür. Tipik olarak üzeri düz, soluk (koyu tenli kişilerde hiperpigmente) deri üzerinde, hafifçe kızarık veya kahverengi, 2-4 mm boyutlarında kabarıklıklar bulunur. Genellikle çok sayıdadır ve yüz, boyun, el üstleri, bilekler, dirsekler ve dizlerde kümelenirler. En sık yerleştiği yerler el üstleri, alın, yanaklar, burun ve özellikle ağız çevresidir.
Filiform Siğiller
Filiform siğiller saplı lezyonlarla seyredeler. Daha çok erkeklerde, yüzde ve boyunda görülürler. Yüzde özellikle dudaklar, göz kapakları ve burun kanatlarında düzensiz olarak yerleşirler. Çocuklarda sıklıkla ağız çevresi ve dudaklarda görülürler ve sıklıkla enfeksiyonun kaynağı olduğu farz edilen ellerdeki siğillere eşlik ederler.
Anogenital Siğiller
Otuzdan fazla HPV tipi genital siğillerle ilişkilidir. Hastalar sıklıkla çok sayıda HPV tipi ile enfekte olur. Kondiloma aküminata, en sık düşük onkojenik riskli olan HPV-6 ve 11 ile daha az sıklıkla da HPV-2, 4, 16, 18 ve 30 ile oluşur. Lezyonlar değişik klinik görünümde olabilir. En yaygın görülen küçük düzgün yüzeyli kahverengimsi kabarıklıklar şeklindedir ve genellikle çok sayıdadır. Bunun yanında karnabahar gibi büyümüş pembe kahverengi kanamalı lezyonlar şeklinde de görülebilir. Bunlar dev boyutlara ulaşabilir. Bazen beyaz renkli küçük saplı çıkıntılar şeklinde de oluşabilir.
Siğil neden çıkar?
Siğiller iyi huylu cilt büyümeleridir. Genelde elde, ayakta, yüzde veya genital bölgede görülürler. Siğiller direkt temasla ya da enfekte eşyalarla bulaşabilir. Genital siğiller en sık cinsel temasla bulaşır. Deri bütünlüğünün bozulması virüs için giriş kapısı oluşturur. Virüsler cilde veya mukoza zarına bulaşırsa, küçük çatlaklar veya yaralanmalar yoluyla cildin üst katmanına nüfuz edebilirler. Deriye yerleşirler, tek tek hücreleri enfekte ederler ve böylece siğil oluştururlar. Kişinin bağışıklık sisteminin bozulması, beslenme bozuklukları, kontrolsüz diyetler, aşırı yorgunluk, stres, düzensiz uyku), bağışıklığı baskılayan hastalık veya ilaç alımı, alerjik kişilerde, çok eşlilerde (genital siğillerde) bulaşma riskini yükseltir. Siğiller genellikle herhangi bir rahatsızlığa neden olmaz. Genital siğiller kaşınabilir, ayak tabanındaki plantar siğiller ise yürürken ağrıya sebep olabilir.
Siğil tanısı nasıl konur?
İyi huylu cilt değişiklikleri her zaman cilt kanserinden net bir şekilde ayırt edilemeyeceğinden, mutlaka doktora gidilmelidir. Tanı esas olarak klinik görünümle konulur. Histolojik inceleme ile desteklenebilir. PCR ve DNA probu gibi moleküler yöntemlerle HPV tiplerini belirlemek mümkündür. “İmmünoperoksidaz” ve “In situ hibridizasyon “ yöntemleri değerlendirmeye yardımcı olabilir.
Siğil tedavisi nasıl yapılır?
Siğillerin tedavisinde hastanın yaşı, lezyonların yaygınlık ve süresi, hastanın bağışıklık durumu ve hastanın tedavi isteği gibi faktörlere bağlı olarak yaklaşılmalıdır. Kimi hastalarda tedavi kısa sürebilir, bazı hastalarda ise tekrarlayan ve uzun süreli tedaviler gerekebilir.
Kriyoterapi( Sıvı nitrojen): Kriyoterapi muhtemelen siğillerin tedavisinde kullanılan en yaygın yöntemdir. Siğil -196°C sıvı nitrojen ile dondurulmaktadır. Dondurma işleminin başlıca dezavantajı ağrıdır. Özellikle uzun dondurma süresi uygulanan bazı olgularda şiddetli ve birkaç saat, hatta birkaç gün devam edebilir.
Elektrokoterizasyon: Saçlı deri, yüz, boyun, diz, dirsek ve ağız lezyonlarında uygulanabilir. Lokal anestezi gereklidir. Çocuklarda lokal anestezi için kremler kullanılmaktadır.
Cerrahi: Siğiller (özellikle anogenital bölgede bulunan büyük ve topikal tedavilere yanıt alınmayan siğiller ve kılsız derideki az sayıdaki siğillerde) kürete edilebilir veya cerrahi olarak eksize edilebilir.
Kimyasal ajanlar: Sıklıkla kriyoterapi ile birlikte olmak üzere çok çeşitli topikal keratolitik ajanlar uygulanabilir. Başlıca salisilik asit, %10-40 arası konsantrasyonlarda krem, jel, boya, merhem ve %40-60’lık plasterler ve özel jel yamalar içinde kullanılabilir. Bunun yanında podofilin kimi antimitotik ajanlardan da yararlanılabilir.
Olguların çoğunda 1-2 yıl içinde spontan iyileşme olduğundan, kutanöz viral siğiller, çocukların çoğu için sadece geçici rahatsızlık veren bir durumdur. Tüm klinik HPV enfeksiyonları içinde en yüksek spontan remisyon yani ani gelişim oranına sahip olanlar düz siğillerdir.
En düşük riskli HPV tipleri, HPV-6 ve HPV-11 iken, en sık HPV’ye bağlı genital displaziye neden olan HPV-16 ve HPV-18’dir. Kondom kullanımı genital HPV enfeksiyonundan kısmen koruma sağlamaktadır.
Siğiller bulaşıcı mıdır?
Siğillere HPV (Human Papilloma Virus) neden olur ve siğiller kişiden kişiye direkt temas ile bulaşırlar. Genital siğiller ise cinsel ilişki ile bulaşmaktadır. Enfeksiyonun vücuda girişi ve siğil oluşumu için kolaylaştırıcı faktörler vardır. Ancak indirekt bulaşmalar da gözlenebilir. Havuz kenarları, ortak kullanılan banyolar, hamam, kaplıcalar gibi ıslak ve sıcak ortamlardan ve ortak kullanılan havlu, bornoz, terliklerle de bulaşma görülebilir.
Siğil tehlikeli midir?
Erişkinlerde siğilin kendiliğinden geçmesi oldukça nadirdir. Çocuklarda görülen siğiller 1 yıl zaman içinde kendiliklerinden gerileyebilirler. Hastalığın tanısı konulduğunda en doğru olan tedavi edilmesidir. Deride gelişen siğillerde kanser çok nadir olarak görülmektedir. Özellikle mukozalara yerleşen tipleri( ağız içi, genital ve anal bölge) kanser oluşumu için risk oluştururlar. Ancak kişi 50 yaş ve üzeri bir yaş grubuna dahilse, hızlı bir şekilde büyüyen ve kanayan siğil ya da siğilleri bulunuyorsa mutlaka bir dermatoloji uzmanına danışmalıdır.
Genital siğil, HPV’ye bağlı olarak ortaya çıkan ve cinsel yolla bulaşan bir enfeksiyondur. 150’den fazla farklı tipi bulunan HPV virüsün yaklaşık 40 tipi genital siğile neden olurken, 15 tipi de kadında rahim ağzı kanseri ile ilişkilendirilmektedir. Daha önce erkekler üzerinde pek etkisi olmadığı düşünülen genital siğilin seyrek de olsa erkeklerde de kansere neden olduğu artık bilinmektedir.
Siğiller nasıl önlenebilir?
Siğil bulaşma riski şu şekilde azaltılabilir:
- Vücudun bağışıklık sistemini destekleyin; sigara içmeyin, dengeli beslenin, temiz havada düzenli egzersiz yapın.
- Banyodan sonra el ve ayak parmakları arasındaki boşlukları dikkatlice kurulayın.
- Kuru cilde, özellikle ellere düzenli olarak nemlendirici losyon sürün.
- Tırnağın etrafındaki deri parçalarının koparılması, virüslerin cilde kolayca nüfuz edebileceği küçük yaralara yol açar. Bunu yapmaktan kaçının.
- Yüzme havuzlarında, spor tesislerinde, saunalarda ve otel odalarında terlik giyinin.
- Siğil olan aile üyeleriyle aynı havluyu paylaşmayın
- Siğil ile doğrudan temas eden havluları ve giysileri en az 60 derece sıcaklıkta yıkayın.
